...... Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir. "M.Kemal Atatürk" ......

15 Nisan 2006 Cumartesi

GÜNEY DOĞUDAKİ GELİŞMELERİ KAYGI İLE İZLİYORUZ_2006

Gün geçmiyor ki yeni bir ŞEHİT haberi ile sarsılmayalım, gün geçmiyor ki cenaze törenlerindeki ana-babaların acısını yüreğimizde hissetmeyelim.
Ne oluyor?
Kimler hangi hesabın peşinde?
Esasında arkasındakiler belli, nedeni belli olan, en ince ayrıntısına kadar devletin arşivinde kayıtları tutulan bu soruna neden kalıcı bir çözüm bulunamıyor?
Bizce tek sebep var. Siyasi irade yoksunluğu
Emniyetimizin ve ordumuzun verdiği bunca şehitlere rağmen kararlı mücadelesi ile susturulan hainler gene şımardı. Peki şımartan, kalkışma provaları yaptıran kim? Bu devletin belediye başkanları bu devletin siyasi parti temsilcileri halkı kalkışmaya nasıl yönlendirebiliyor? Bunun hesabı en sert şekilde neden sorulmuyor?
Bir zamanlar milli kuvvetlere karşı İngiliz-Fransızlardan yardım isteyen Vahdettinler, Damat Feritler vardı. Bu gün laik Cumhuriyet’e, Kemalizm’e sahiplenenlere karşı Avrupa Birliğine yaslananlar var.
Elbette bir bedeli olacaktı.
Ve oluyor.
Ama bu vatanın bölünmesi olmamalı.

Hiç yorum yok:


ATATÜRK İLKELERİ

CUMHURİYETÇİLİK
Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilâtıdır ki, onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir_(1925)

MİLLİYETÇİLİK
Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur_(1923)

HALKÇILIK
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir_(1921)

LÂİKLİK
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz_(1926)

DEVLETÇİLİK
Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsî faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak_(1936)

DEVRİMCİLİK
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır_(1925)

M.KEMÂL ATATÜRK