...... Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir. "M.Kemal Atatürk" ......

10 Ocak 2009 Cumartesi

"ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR"

Herkesin bildiği bir söz vardır “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR“ diye. Buradaki mülk sözcüğü devlet anlamındadır. Yani adalet devletin temelidir.
Bu güven bir defa sarsılırsa nerede duracağı belli olmaz. Onun için çağdaş yönetimlerde demokrasinin üç temel ayağı vardır. Yasama-Yürütme-Yargı. Yargı tam bağımsızdır ve yasama ile yürütme yargının kararlarına uymak zorundaır.
Uzunca süredir ülkemiz pisikolojik savaş altında olup, iç ve dış tehdit altındadır. Cumhuriyetimizin temeli olan ULUSAL-ÜNİTER ve LÂİK yapımıza inanılmaz saldırılar sürmekte olup ulusal yapımızın temeltaşları olan dil-din ve ırk kavramları ile oynanmaktadır.
Aydınlanma ve çağdaşlaşma tasarımı olan Kemalizm Cumhuriyet’imizin harcıdır. Bundan dolayı bir yandan Kemalizme, bir yandan da Cumhuriyet’i koruma ve kollama görevi olan ordumuza karşı adeta bie savaş açılmıştır.
Böyle bir ortamda ERGENEKON adı verilen -ki bu ad hangi maksatla verilmiştir düşündürücüdür- dava süreci başlatılmıştır. Bu güne kadar hiçbir davada bu kadar yorum, bu kadar televizyon programı, köşe yazısı yazılmamıştır.
NİÇİN?
Çünkü yazılan çizilenlere bakılırsa bu güne kadar hiçbir davada, birbiri ile ilintisi olmayan bu kadar kişi ve kurum, uygulanan hukuk teamülleri bakımından bir araya getirilmemiştir. Bu nedenle kamu şaşkın olup, adalet duygusu yara almak üzeredir.
Geçiken adalet, adalet değildir. Ancak nasıl olsa adalet er geç yerine gelecektir diye düşünülürse, dava sürecini ceza olarak uygulamak hangi vicdana sığar?
Bu davada gözaltına alınan, tutuklanan gerçek suçlular varsa, bunların suçları tespit edilip cezalarını görmesi hepimizin isteğidir. Ama bu davaya bazılarının iddia ettiği gibi siyasi ve rejimsel bir müdahale varsa bundan büyük endişe duyarız.

Melih Çınar
ADD Bandırma Şube Başkanı

Hiç yorum yok:


ATATÜRK İLKELERİ

CUMHURİYETÇİLİK
Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilâtıdır ki, onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir_(1925)

MİLLİYETÇİLİK
Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur_(1923)

HALKÇILIK
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir_(1921)

LÂİKLİK
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz_(1926)

DEVLETÇİLİK
Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsî faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak_(1936)

DEVRİMCİLİK
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır_(1925)

M.KEMÂL ATATÜRK