...... Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir. "M.Kemal Atatürk" ......

21 Aralık 2008 Pazar

KUBİLAY'I ANARKEN

“Büyük Ordunun Kahraman ve Genç Zabiti ve Cumhuriyet’in Mefkureci Muallim Heyetinin Kıymetli Uzvu Kubilay Bey’in Temiz Kanı Cumhuriyet’in Hayatiyetini Tazelemiş ve Kuvvetlendirmiş Olacaktır." M. Kemal ATATÜRK

KUBİLAY'I ANARKEN
İnsanların yaşamında tatlı ve acı olaylar olduğu gibi, toplumların yaşamında da talı ve acı olaylar yaşanır.
Tarihimiz incelendiğinde kıvanç duyacağımız bir çok başarı vardır. Ancak bazı olaylar vardır toplum vicdanında öyle travma yaratır ki unutulması mümkün değildir. Kubilay olayı bunlardan biridir.
Aydınlanmaya, çağdaşlaşmaya, Cumhuriyet’e, lâikliğe karşı başlatılan kalkışma hareketi öyle bir gelişme göstermiştir ki insanın tüylerini ürpertiyor.
Bu nasıl bir insanlıktır? Bu nasıl bir din anlayışıdır? Bu nasıl bir kindir ki Cumhuriyet’in temsilcisinin kafası bağ bıçağı ile kesilebiliyor.
31 Mart vakasını inceleyin, Kubilay olayını inceleyin, yakın tarihimizden Kahraman Maraş, Sivas-Çorum olaylarını inceleyin kanınız donar.
Sevgi ve hoşgörü temeli üzerine kurulan din bağnazların elinde ne kadar acımasız, ne kadar insanlık dışı hale gelebiliyor.
İşte burada LÂİKLİK çok büyük önem kazanıyor. İnsanlarımızın birbirlerini ötekileştirmekten vaz geçip, herkesin birbirine saygı gösterdiği LÂİKLİK temelinde birleşmesi gerekiyor.

Hiç yorum yok:


ATATÜRK İLKELERİ

CUMHURİYETÇİLİK
Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilâtıdır ki, onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir_(1925)

MİLLİYETÇİLİK
Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur_(1923)

HALKÇILIK
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir_(1921)

LÂİKLİK
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz_(1926)

DEVLETÇİLİK
Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsî faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak_(1936)

DEVRİMCİLİK
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır_(1925)

M.KEMÂL ATATÜRK