...... Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir. "M.Kemal Atatürk" ......

17 Eylül 2008 Çarşamba

KURTULUŞ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

26 Ağustos 1922 de başlayan büyük taarruz 30 Ağustos Başkumandanlık zaferi ile taçlanınca kuvvetlerimizden bir kol İzmir’e, bir kol da kuzeye doğru düşmanı önüne katarak ilerlemeye başladı.
Her gün bir kentimiz düşman işgalinden kurtarılıyordu. Çekilen düşman yakıyor,yıkıyor,masum insanları katlediyordu. 17 Eylül 1922’de güzel Bandırma’mız da bir daha esaret zincirini takmamak üzere kurtuldu.
Ne mutlu bize, bunu sağlayan kumandanlarımıza, ne mutlu bu uğurda şehit olan, gazi olanlarımıza.
Mehmet Akif’in “TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR” diye nitelediği emperyalizm bin yıllık ana yurdumuzu bize çok görüyordu.
Emperyalistler ve maşalarının yapmak istedikleri ve yaptıkları karşısında ülkeyi kurtaranlar Cumhuriyeti kuranlar, öyle anlaşmalar yapıp öyle prensipler koydular ki ülkemiz bu prensiplere bağlı kaldıkça onurlu bir yaşam sürecekti.
Ama ne acıdır ki Kurtuluş Savaşın’ daki hainler ve ardılları büyük bir aymazlık içinde Cumhuriyetin temel prensiplerine karşı çıkmakta, ülkeyi kurtaranlara nankörlük yapmakta, tarihten ders almadan emperyalizmin oyunlarına gelmektedir.
Ne diyelim?
Herkesi kurtuluş günümüzde tarih bilinci içinde Osmanlı’nın nasıl çöktüğünü, ülkenin hangi şartlar içinde kurtulduğunu, Cumhuriyetin kuruluşunun hangi aşamalardan geçtiğini ve bu gün ülkenin Cumhuriyet tarihimizin her alanda en tehlikeli durumlara nasıl düşürüldüğünü düşünmeye davet ediyoruz.
17 Eylül Kurtuluş bayramımızı coşku ile kutluyoruz.

Hiç yorum yok:


ATATÜRK İLKELERİ

CUMHURİYETÇİLİK
Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilâtıdır ki, onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir_(1925)

MİLLİYETÇİLİK
Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur_(1923)

HALKÇILIK
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir_(1921)

LÂİKLİK
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz_(1926)

DEVLETÇİLİK
Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsî faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak_(1936)

DEVRİMCİLİK
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır_(1925)

M.KEMÂL ATATÜRK