26 Ağustos 1922 de başlayan büyük taarruz 30 Ağustos Başkumandanlık zaferi ile taçlanınca kuvvetlerimizden bir kol İzmir’e, bir kol da kuzeye doğru düşmanı önüne katarak ilerlemeye başladı.
Her gün bir kentimiz düşman işgalinden kurtarılıyordu. Çekilen düşman yakıyor,yıkıyor,masum insanları katlediyordu. 17 Eylül 1922’de güzel Bandırma’mız da bir daha esaret zincirini takmamak üzere kurtuldu.
Ne mutlu bize, bunu sağlayan kumandanlarımıza, ne mutlu bu uğurda şehit olan, gazi olanlarımıza.
Mehmet Akif’in “TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR” diye nitelediği emperyalizm bin yıllık ana yurdumuzu bize çok görüyordu.
Emperyalistler ve maşalarının yapmak istedikleri ve yaptıkları karşısında ülkeyi kurtaranlar Cumhuriyeti kuranlar, öyle anlaşmalar yapıp öyle prensipler koydular ki ülkemiz bu prensiplere bağlı kaldıkça onurlu bir yaşam sürecekti.
Ama ne acıdır ki Kurtuluş Savaşın’ daki hainler ve ardılları büyük bir aymazlık içinde Cumhuriyetin temel prensiplerine karşı çıkmakta, ülkeyi kurtaranlara nankörlük yapmakta, tarihten ders almadan emperyalizmin oyunlarına gelmektedir.
Ne diyelim?
Herkesi kurtuluş günümüzde tarih bilinci içinde Osmanlı’nın nasıl çöktüğünü, ülkenin hangi şartlar içinde kurtulduğunu, Cumhuriyetin kuruluşunun hangi aşamalardan geçtiğini ve bu gün ülkenin Cumhuriyet tarihimizin her alanda en tehlikeli durumlara nasıl düşürüldüğünü düşünmeye davet ediyoruz.
17 Eylül Kurtuluş bayramımızı coşku ile kutluyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder