...... Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir. "M.Kemal Atatürk" ......

16 Nisan 2009 Perşembe

BASIN AÇIKLAMASI

Adına Ergenekon denilen operasyonun 12.dalgasının Genel Başkan Vekilimiz Sayın Prof.Dr Mustafa Yurtkuran, önceki dönem genel yönetim kurulu üyelerimiz Sn.Prof.Dr.Ferit Bernay ve Sn.Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nu hedef alması ADD Topluluğu olarak bizleri bir kere daha derinden üzmüştür.
Ayrıca, pek çok yurtsever aydın bilim insanlarımıza uygulanan hukuk dışı işlemlerde kastedilen bir numara Mustafa Kemal Atatürk, devrimleri, ilkeleri ve eserleridir.
Ancak hemen belirtelim ki hiçbir işlem bizleri insanlık değerlerinin en yüce ifadesi olan Atatürkçülüğe bağlılığımızdan ve bu yoldaki kararlılığımızdan asla geri döndüremeyecektir.
Atatürk Devrim ve İlkelerini korumak ve geliştirmek amacıyla kurulmuş olan derneğimizin Kurucu Başkanı Sayın Prof. Dr. Muammer Aksoy başta olmak üzere pek çok yöneticimiz ve kurucumuz bu yolda, şehit olmuşlardır. Bugünkü Genel Başkanımız Sayın Şener Eruygur yapılan hukuk dışı uygulamalar sonucunda sağlığını kaybetmiştir. Son olarak da Genel Başkan Vekilimiz Sayın Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran gözaltına alınmıştır. Sonuçta bir numaranın, yani yüce Atatürk’ün ebedi istirahatgahında da arama yapma hayaliyle yanıp tutuşanlar bulunabilir. Onlar bilmelidirler ki kendi kinlerinin ve ihanetlerinin karanlığında boğulacaklardır.
Besbelli ki Atatürk’ten unutulmaz bir ders almış olan karanlık küresel güçlerin intikam duyguları yeniden kabarmış bulunuyor. Sevr’i yine devreye sokmaya çalışıyorlar. Küresel egemenler, içine düştükleri ağır bunalımın bedelini ve Sevr planını işbirlikçileri eliyle ülkemizde yaşama geçirmeye çalışmaktadırlar.
Bu durumun en son örneğini bir süre önce ülkemizi ziyaret etmiş bulunan ABD başkanı Obama sergilemiştir. Bu ziyarette Kuzey Irak, Ermenistan, Kıbrıs ve Afganistan’a asker talebi gibi dayatmalarda bulunmuştur.
TBMM’de yaptığı konuşmayla ülkemizin iç işlerine karışan dinsel ve etnik ayrılıkları gündeme getiren konuşmalarına rağmen evrensel değerlerden olan; hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokratik hak ve özgürlüklerin önemi gibi konulardan tek bir söz etmemesi de düşündürücüdür.
Bizler elbette ki hiçbir yabancının ülkemizin içişlerine karışmasını hoş göremeyiz.
Öte yandan Avrupa Birliğinin ve ABD’nin Ergenekon davasını daha da derinleştirmesi yolundaki tavsiye ve destekleri özünde Cumhuriyetimizi hedef almaktadır.
Azerbaycan topraklarının zalimce yöntemlerle işgal edilmiş olması binlerce Azeri’nin öldürülmesi ve yüzbinlercesinin de göçe zorlanması ve insanlık dışı koşullarda yaşamak zorunda bırakılmış olmaları Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşlarının kabul edebileceği bir durum değildir.
Bu operasyon dalgaları; bu ve benzeri ulusal çıkarları derinden ilgilendiren konuların göz ardı edilmesi için gündem değiştirmede kullanılmaktadır.
Karşımıza çıkardıkları bu karanlık tabloya rağmen halkımızın demokratik gücü ve ulusal bilinci ile bu sıkıntılı günlerin aşılacağına inanıyoruz. Ulusumuz şanlı tarihine yaraşır bir kararlılıkla cumhuriyetimizi, bağımsızlığımızı korumayı her türlü demokratik yol ve yöntemleri sonuna kadar değerlendirerek ülkemizi aydınlık günlere taşımayı mutlaka başaracaktır.15.04.2009
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GYK

Hiç yorum yok:


ATATÜRK İLKELERİ

CUMHURİYETÇİLİK
Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilâtıdır ki, onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir_(1925)

MİLLİYETÇİLİK
Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur_(1923)

HALKÇILIK
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir_(1921)

LÂİKLİK
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz_(1926)

DEVLETÇİLİK
Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsî faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak_(1936)

DEVRİMCİLİK
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır_(1925)

M.KEMÂL ATATÜRK