...... Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir. "M.Kemal Atatürk" ......

18 Mart 2008 Salı

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ_2008

Sayın Turgut Özakman Çanakkale Savaşları’nı anlatan yeni kitabına “DİRİLİŞ” adını verdi.
Evet. Osmanlı önce duraklama, daha sonra gerileme devrine girince Asya-Avrupa-Afrika’daki topraklarını kaybetmeye başladı. Peş-peşe yenilgiler Sevr’e kadar dayandı. Hasta adam tarih sahnesinden silinmek istendi.
Buna karşı başlatılan Milli Mücadele’nin kıvılcımları Çanakkale’de atılmıştı. Çanakkale tarih sahnesinden silinmek istenen Türk Ulusu’nun DİRİLİŞ’i idi.
Burada başta üzerinde güneş batmayan emperyalist ülke İngiltere olmak üzere yedi düvele karşı amansız bir mücadele verildi. Savaş alanının her metrekaresi savaş gemilerinden atılan bombalarla hallaç pamuğu gibi atılırken, her metrekaresi oluk oluk kanla sulandı. Ve Çanakkale geçilemedi.
Tarihin akışı değişti. Rus’ların sıcak sulara geçişi önlenirken İngilizlerin Ekim Devrimi’ni önlemek üzere Karadeniz’e çıkışına mani olundu.
Ama hepsinden önemlisi Türk Ulusu Kurtarıcısını tanıdı. Bu savaşla dünya tarihine büyük bir destan yazıldı.
Ama ne acıdır ki, topla-tüfekle-kanla-barutla geçilemeyen Çanakkale’yi, Sevr ile geçtiler ve donanmalarının namlularını Dolmabahçe’ye çevirdiler.
Tarih dede insan oğlunun en büyük öğretmenidir. Okumasını, öğrenmesini bilene.

Hiç yorum yok:


ATATÜRK İLKELERİ

CUMHURİYETÇİLİK
Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilâtıdır ki, onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir_(1925)

MİLLİYETÇİLİK
Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur_(1923)

HALKÇILIK
Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir_(1921)

LÂİKLİK
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz_(1926)

DEVLETÇİLİK
Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsî faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak_(1936)

DEVRİMCİLİK
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır_(1925)

M.KEMÂL ATATÜRK